6 Temmuz 2010 Salı

Görebildiğin Ve Duyabildiğin Her Şeyde Ben Varım - 4.Bölüm

Kalbi yerinden fırlamak üzereydi. Gözlerini açmaya korkuyordu. Neyle karşılacağını bilmemek o birkaç saniyenin sanki saatler kadar uzun geçmesine sebep oluyordu. Sonunda gözlerini hafifçe araladı. Sonra tamamen açtı gözlerini.

- Sen !
- Evet ya, ben ! Ne bekliyordun ki..
- Ama nasıl olur ?
- Ne nasıl olur ?
- Sen orada olamazsın. Ya da ben burada olmamalıyım.
- Biliyorum, bunu kabul etmek herkes için olduğu kadar senin için de zor, ve muhtemelen bundan sonraki birkaç gününü ya da haftanı sadece ve sadece bu anı düşünerek geçireceksin, ve bu zamanlar zor zamanlar olacak. Sana tavsiyem, hiçbir şeyi fazla düşünme ! Bırak herşey olduğu gibi kalsın. Hiçbir şeye olduğundan daha fazla anlam yükleme, çünkü bir yere varamazsın. Ve artık şu gerçeği anla lütfen. "Sen" ve "Ben" biriz, ikimiz de varız. Ama aslında ikimiz birden yokuz. Sadece "Ben" varım, bir de "Sen", ama ayrı ayrı, ama aynı bedende. Anlıyor musun beni ?
- Ben....Ben....Çok yorgunum...Üşüyorum....
- Tahmin etmiştim bunun olacağını, ama artık zamanı gelmişti. Ve bunu artık görmen gerekiyordu. Sen hazırsın Selin.
- Neye hazırım ? Söylediklerinden hiçbir şey anlamıyorum.
- Şimdi anlaman gerekmiyor zaten. Yeter ki söylediklerimi duy, sadece dinleme. Söylediklerimi duyduysan eğer, zamanla herşey olması gerektiği gibi olacak, merak etme. Aslında şu an da herşey zaten olması gerektiği gibi. Sadece sen dönüşüme hazırsın artık.

Karşısındaki kendisinden başkası değildi. Selin, sanki ikiz kardeşiyle konuşuyordu, varlığından o ana kadar haberdar olmadığı, onun birebir aynısı.

Daha bir-iki dakika öncesine kadar duyduğu korku artık yerini tamamen yorgunluğa bırakmıştı. Tek dileği tüm bu olanları bir an önce unutup sadece yatağına yatmak ve günlerce uyumaktı. Ve o anda kapalı gözlerini yeniden açtığında, yatağında yatmakta olduğunu farketti. Peki ama ne zaman yatağına geri dönmüştü ? Yoksa hiç çıkmamış mıydı yatağından ? Aklı iyice karışmış, artık bildikleriyle hissettikleri tamamen birbirine girmişti.

Ve bundan kurtulmanın yolunu bulmaya cesareti yoktu şu anda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder