10 Mayıs 2018 Perşembe

Mutluluğu arayanlar için bir iyi bir de kötü haberim var !!!

Önce iyi haberle başlayayım : bu yazıyı okumayı bitirdiğinizde büyük ihtimalle insanoğlunun milyonlarca yıldır aradığı "mutluluğu arama ve bulma" sorunsalının cevabını bulacaksınız.

Kötü haber ise şu, aradığınız şeyi bulmanız mümkün değil, çünkü o aradığınız şey sizin dışınızda, köşeyi dönünce, şu veya bu olunca size gelecek bir şey değil.

Galiba yapılan en önemli hatalardan biri "mutluluğu aramak".
Çoğumuz yaptık bu hatayı, hatta önemli bir çoğunluğumuz yapmaya devam ediyor ve hayatlarının sonuna kadar da devam edecekler.
Oysa mutluluk doğru eşi bulmak, seni mutlu edecek işi bulmak, kendini iyi hissedeceğin evi bulmak gibi aranarak bulunacak bir şey değil.
Çünkü mutluluk anda olan bir şey, ve anlık deneyim içerisinde haz alma ya da almamaya göre nitelendirdiğimiz bir "olma hali".
Yani o an yaptığımız işten, bulunduğumuz yerden, sahip olduklarımızdan ya da seyrettiğimiz veya dinlediğimiz bir şeyden keyif aldığımızda o an kendimizi "mutlu" hissediyoruz.
Keyif almadığımız bir toplantıda bulunmaktan, sevmediğimiz bir işte çalışmaktan ya da yanında keyif almadığımız biriyle olmaktan keyif almadığımızda ise kendimizi "mutsuz" hissediyoruz, en azından benim de dahil olduğum büyük bir grup için bu böyle, sizin başka bir durumunuz varsa size kolaylıklar diliyorum.
Bir de "şimdi" bize keyif verip bir süre "sonra" artık daha fazla keyif vermeyen şeyler var ve bu yüzden de önce mutlu hissedip daha sonra mutsuz hissetme durumu var.
Demek ki mutluluk sürekli bir duygu durumu hali değil, anlık ve de geçici.
Dolayısıyla da aslında "mutlu olmak istiyorum" dediğimizde, bana kendimi mutlu hissettiren şeyleri daha fazla yapmak istiyorum demek istiyoruz.
Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi insan her duruma, ortama ve koşula kolaylıkla uyum sağlayabilen bir varlık olduğundan pozitif değişen koşullara ve durumlara olduğu gibi negatif değişen koşullara ve durumlara da kolaylıkla adapte olabilmektedir (Ünlü Avusturyalı psikiyatrist Viktor Frankl' ın Insanın Anlam Arayışı kitabında da anlattığı gibi 2.Dünya Savaşı' nda toplama kamplarında yaşamış ve sonra Amerikalılar tarafından serbest bırakılan ve hayata geri dönenler...).
O zaman peşinde olmamız gereken şey mutluluğun kendisi değil, bize kendimizi mutlu hissettiren deneyimler olmalı. Bu deneyimleri ne kadar çeşitlendirebilir, sayısını ve sıklığını arttırabilirsek, mutluluk düzeyimiz de o kadar artacaktır, iki kere iki dört, bu kadar basit !!!

E bu işte....

Yani dahası yok!..

Hadi, bekleme yapma, devam et.....

8 Mayıs 2018 Salı

Geri Dönmenin Mutluluğu...

2 seneden fazla olmuş buraya yazmayalı.
Hatta düzenli yazmayalı daha da fazla.
Aradan bunca zaman geçti, hayat su gibi akıp gitti.
Birileri yaşlandı, birileri büyüdü, birileri ise daha yolun başında.
Yeni ruhlar katıldı aramıza, kimisi tanıdığımız, bildiğimiz bedenlerde, hatta çoluğumuz çocuğumuz olarak.
Kimileri de aramızdan ayrıldı, belki de sevdiklerimizin bedenlerini terk ederek...
Sonuçta hepimiz büyüdük.
Yaşadık, deneyimledik.
Yaşadıklarımızla yaşlandık.
Yaşlanmaktan da ziyade, yaş aldık galiba.
Çünkü yaşlanmak hep kötü bir şeymiş gibi düşünülür, oysa yaş alan herkes daha bir deneyimlidir şu hayatta, hatalar yapmıştır ve o hatalar ona öyle ya da böyle mutlaka bir şeyler öğretmiştir.
Ve yapılan her hata bir artıdır aslında insan hayatında.
Yine tam tersi düşünülür onun da.
Hatta hata yapmaktan ölesiye korkulur.
Ve ben geride bıraktığım bu yıllar içerisinde pek çok hata yaptım, pek çok kez yanıldım, epey de bir canım yandı hani.
Ama sonuçta bakıyorum, hala hayattayım, ayaktayım, ve yaşamaya devam ediyorum.
Demek ki o kadar da kötü bir şey değilmiş, hata yapmak...