20 Eylül 2009 Pazar

Sevdim,konuştum,canım ne isterse yaptım....Yoksa yapmadım mı ???

Sokrates Yunan halkını fikirleriyle zehirlediği iddiasıyla zehirli iksiri içerek ölüme mahkum edildiğinde, 12 kişiden oluşan Yüce Mahkemenin hakimlerinden aklı başında ve vicdan sahibi (!) 3 hakim öldüren zehiri hazırlayan cellatı (!) ellerinden geldiğince yavaşlatmaya, ve Sokrates' e zaman kazandırmaya çalışıyorlarmış.

Ve hatta Sokrates' e, ülkeye terkedebileceğini, buna söz vermesi durumunda ölüm cezasını kaldırabileceklerini dahi teklif etmişler. Ama Sokrates "aşık olduğum bu topraklarda yaşayamayacaksam yaşamamın ne değeri var ki. Bu yüzden söyleyin o cellata, bir an önce hazır etsin zehiri, hemen içmek istiyorum" demiş.

Bunun üzerine hakimler Sokrates' e yeni bir teklifte bulunmuşlar, ve isterse Yunan topraklarında kalabileceğini, ama hiç kimseyle konuşmayacağına söz vermesini istemişler, hatta sokağa bile çıkmamak şartıyla ölüm cezasını kaldırabileceklerini söylemişler, bu teklifi Sokrates' in kesin kabul edeceğini düşünerek.

Ama Sokrates bu teklifi de "aşık olduğum topraklarda dolaşamadıktan, hele hele bu toprağın insanlarıyla düşüncelerimi paylaşamadıktan sonra, yaşamamın ne değeri var ki !" diyerek bu teklifi de reddetmiş, ve hakimlere son bir ricası olduğunu söyleyerek, o muhteşem son sözünü söylemiş :

"Nefes almak bile mutlu olmak için yeterlidir.
Bugüne kadar canım ne istediyse yaptım, içimden ne geldiyse söyledim.
Yaşamda tadılabilecek bütün zevkleri tattım,
Ve artık ölümü tatmak istiyorum, hem de bir an önce tatmak istiyorum.
Bunun için de sizden rica ediyorum,
Lütfen o zehiri bir an önce hazırlatın ki,
Gün doğmadan ölümü tadabileyim..."

Ve bunun ardından öldüren zehir hazırlatılır.
Sokrates zehiri içer, ve yaşamında deneyimleyemediği son şeyi de yaşayarak, sonsuz bir mutlulukla ölümü deneyimler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder