19 Ocak 2010 Salı

Teşekkürler, Ben Almayayım...

Hepimizin hikayeleri var !
Aslında hepimiz hikaye anlatıyoruz.
Önce onları yaşıyor, sonra da anlatıyoruz.
Ve bu konuda son derece de başarılıyız aslında.
Tek hatamız var belki de, kimin dinlediğine o kadar takılı kalıyoruz ki, bir yerden sonra anlatmak istediğimizi unutuyor ve esas anlatmak istediğimizin çok uzağında hikayeler anlatıyoruz çoğu zaman.
Oysa sadece hikayemizi anlatsak, kimin dinlediğine, kimin kulak kabartıp anlattıklarımızdan dersler çıkardığına ya da bize söyleyecek sözleri olduğuna bu kadar takılmadan, sadece hikayemizi anlatsak, belki de beklediğimizden çok daha fazlasına sahip olacağız sonunda.
Belki de tahmin ettiğimizden çok daha fazla insan dinliyor bizi o anda, sadece biz farkında değiliz.
Ya da anlattıklarımızdan yola çıkarak bize söyleyecek sözü olan bazı insanlar var etrafımızda, ama biz ilgi ve odağımızı başkalarına, beklentimizin olduğu bazı kişilere öylesine körü körüne sabitliyor ve o noktadan milim bile oynamıyoruz ki, söyleyeceği olan insanlar da bir süre sonra söyleyeceklerini söylemekten vazgeçiyorlar.

Belki bu yüzden bugüne kadar sizin değil de, başkasının gökyüzünde doğdu o güneş !
Belki de sırf bu yüzden ay size değil de, başkasına tutuldu.
Ya da insanoğlu sizin değil bir başkasının adına şiirler yazdı, şarkılar besteledi.
Belki de bunların hiçbiri, belki de, belki de sadece şans...

Siz hangisine inanmak istiyorsanız, o.
Yeter ki bana hikaye anlatmayın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder