7 Ocak 2010 Perşembe

Unutmak, Herşeyi ve Herkesi...

Belki o kadar da kötü bir şey değildir, unutmak, olamaz mı ?...

Mesela çocukluğunuz boyunca yaşadığınız pek çok travmayı, ya da evliliğinizde eşinizle, ve kesinlikle işyerinizdeki çalışma arkadaşınız ya da patronunuzla yaşadığınız çatışmaları, kavgaları...

Peki ya yaşadığınız iyi şeyler...Onları unutmak da aslında çok keyifli olabilir. Nasıl mı ?

Sadece bir günlük, hatta bir saatlik, hatta ve hatta sadece bir anlık hafızanızın olduğunu bir düşünün.
Sanırım bu pek çoğumuzun ilk başta pek de hoşuna gitmeyecek bir durum olacaktır.
Ama işin güzel yanından bakmak isterseniz, ortaya şöyle bir durum çıktığını siz de farkedeceksiniz :

Yaşadıklarınızı birbiriyle kıyaslama imkanınız olmayacak, dolayısıyla her yaşadığınız o ana kadar yaşadıklarınız ve hatırlayabildiğiniz deneyimler içinde en güzel, en eşsiz ve en harikulade olan olacak.
Çünkü beyninizin kaydedebildiği ilk deneyim her yaşadığınız, ve yeni gelen her deneyim bir öncekinin üzerine kaydediliyor, sınırlı kapasiteli eski püskü bir bilgisayar gibi, sadece tek bir deneyim...

Size yapılan ya da sizin başkalarına yaptığınız iyilikler ve kötülüklerin listesini yapmıyor hiç kimse, ve de hiçbirimiz hiçbir şey hatırlamıyoruz geçmişe ait.
Sadece şu anda varız, ve sadece şu anda "hayatı" deneyimliyoruz.
Ve hayat belki de şu anda yaşadığımızdan çok daha keyifli, çok daha hatırlamaya değer bir hale geliyor.

Ama maalesef biz hatırlayamıyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder