16 Kasım 2009 Pazartesi

Ufak Şeyler !...

Ufak şeyler vardır hayatta, öylesine ufaktır ki, çoğu zaman onlar olurken farkına bile varmayız.

Ya alışmışızdır onların varlığına, ya da olmalarını fazla önemsemeyiz, zaten olması gerektiğini düşünürüz, nedense...

Oysa onlar öyle küçük şeylerdir ki, belki onlar varken onların değerini pek fazla anlamayız, anlayamayız, ama ne zaman onlar yok olurlar, ortadan kaybolurlar, bir anda sanki daha önce hiç olmamışçasına hayatımızdan çıkıp gidiverirler, işte o zaman anlarız, onların aslında o kadar da ufak olmadıklarını, ve hayatımızda ne kadar büyük bir fark yarattıklarını...

Siz hiç bir insanın gülmesinden çok etkilendiniz mi ?

Aşık olmaktan falan bahsetmiyorum, ya da flört etmekten...

Benim bahsettiğim, gerçekten birinin size gülümsemesinden hiç sanki dünya yerinde duruyormuş da sadece o ve siz varmışsınız gibi etkilendiğiniz oldu mu, öyle ki, onun birkaç saniyelik gülümsemesi size hayattaki tüm güzellikleri, tüm mutlulukları, tüm aşkları, sevgiyi, coşkuyu, bağlılığı, şefkati, iyimserliği, anlayışı ve huzuru aynı anda size hissettirsin...

Ben bu yolculuğumda bunu yaşadım, hem de iki kere. Onların kim oldukları, ne oldukları hiç önemli değil, çünkü güzel olan, zaten benim de onlar için herhangi bir şey ifade etmeden, onların yüzlerindeki o içten, o sıcak ve dünyadaki en güzel, en mutlu, en sevgi ve aşk dolu olan şeyler neyse, onların o gülümsemeleri bana o duyguları hissettirdi.

Ama o gülümseme öyle bir gülümseme ki, içinde hiçbir kaygı yok, endişe yok, geleceğe ya da geçmişe ait hiçbir korku yok, sadece güven var, huzur var, sonsuz bir sevgi ve aşk var, ve insana duyulan güven var.
Ve bu güveni öyle hafife almayın, zira öyle bir güven ki, normalde birinin güvenini kazanmak için yıllar boyunca uğraşsanız belki yine de başaramayabilecekken, burada sadece birkaç saat birlikte geçirmenin ve konuşmanın sonunda birbirine duyulan hiçbir ölçü birimiyle ölçülemeyecek, ve hiçbir maddi ya da manevi karşılığı olamayacak kadar büyük bir güven bu.
Ve işte bu güven ki, sonunda o iki insanın birbirine, belki de hayatları boyunca bir daha hiç karşılaşamayacak olduklarını bilmelerine rağmen, içten, sevgiyle, aşk ve huzur dolu bir şekilde gülümsüyor, birbirinin elini tutuyor, ve birbirini inanılmaz bir sevgiyle sarıyor, birlikte belki de hayatlarının en güzel, en huzurlu uykusunu uyuyorlar.

Ufak şeyler, hayatlarımızdaki farkı yaratan, hayatlarımızı gerçekten yaşanmaya değer kılan, aslında yalnızca ve yalnızca o ufak şeyler..

Bu yolculukta edindiğim en önemli kazanım ne diye kendime sorduğumda, verdiğim ilk cevap kesinlikle ve kesinlikle , ufak şeylerin önemi...

O gülümsemeyi hayatımın sonuna kadar unutmayacağıma, o gülümsemeyi kalbimin en derininde hep büyük bir sevgiyle, aşkla, huzur ve mutlulukla taşıyacağıma söz veriyorum. Hem o gülümsemenin sahibine, hem de kendime. Ve ne zaman kendimi iyi hissetmesem, ne zaman enerjim düşse, hep o gülümsemeyi kalbimin derinlerinden çıkarıp, hayatta böyle güzel şeyler olduğunu kendime hatırlatacağıma, ve hayatta güzel şeylerin bundan sonra da hep var olacağına dair umudumu hep canlı tutacağıma söz veriyorum, tıpkı bu yolculukta da zaman zaman yaptığım gibi...

Teşekkürler, o muhteşem, olağanüstü ve sevgi dolu gülümsenin sahibi güzel kız, ve hep gül olur mu..

Sana hep söylediğim gibi, sen güldükçe hepimizin dünyası daha da güzel olacak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder