2 Kasım 2009 Pazartesi

Soğuk bir Prag haftasonunun ardından...

Cumartesi ve Pazar günleri Prag' da hava buzzzzzz !!!! gibiydi.
Dün akşamdan itibaren hava biraz daha yumuşasa da - yanlış anlamayın, yumuşamak derken hava sıcaklığı Cumartesi gecesi 2 derece iken, dün gece 3-3,5 dereceye çıktı, onu kastediyorum :) - yine de biz Akdenizliler için acaip soğuk, ve de bir süre sonra insanın dışarıda olası gelmiyor...

Ama biz ne yaptık, soğuk falan dinlemedik, kalkıp Allah' ın Prag' ında, gün içinde go-kart yaptık !
Iyi ki de yapmışız, gerçekten çok eğlendim, hele hele ikinci tur binişimizde, daha da bir cesaret geldi, freni meğer kullanmıyormuşuz, sonradan anladım :)







Tabii öncesinde klasik Türk sorumluluğu ve aklıbaşındalığıyla, direksiyon başına geçmeden önce, rahatlamak maksadıyla birer bira iyi gider diyerek, biralarımızı afiyetle bir güzel içtik, sonrasında artık pistler bizi bekler...



Ve yarış başlasın...





Kim kaçıncı oldu, kim kaç tur yaptı, hiç bir fikrim yok, ama bildiğim bir tek şey var ki, acaip eğlenceliydi, hem de o soğuğa rağmen...

Sonrasında evine geri gelen ekip, akşam yemeği için Çekler' in yöresel yemeklerinden biri olan ördek ve knetling yapımı için kolları sıvadı - burada işin doğrusunu söylemek gerekirse, David dışında biz hiçbir şeye elimizi dahi sürmedik, adam 5 saat uğraşıp bize inanılmaz bir akşam yemeği hazırladı !!! -
Ve sonunda yemeklerimiz hazır...







Ellerine sağlık David, hayatımda bu kadar lezzetli ördek eti yememiştim !

Sonrasında yemeğin ağırlığı ile herkes evin bir köşesine çekilip kendi kendine takılmaya başlayınca, bu fırsattan istifade fotomuhabirimiz hemen ev sakinlerini kendi hallerinde görüntülemeye başladı.


David, müthiş akşam yemeği ile gecenin kesinlikle kahramanı, zaten rahatlığından belli değil mi, o da farkında durumun, tadını çıkarıyor...


Ehhh, birinin de bulaşıkları yıkaması lazım tabii, doğal olarak bu görev de evin hanımına düşüyor. Yalnız iyi yıka Nihocum, öyle kameraya poz vericem derken tabaklarda yağ kalmasın...


Irmak' ın yine kafası birşeye bozulmuş, o yüzden ona fazla yaklaşmıyorum, her an bir kumpasa gelebilirim, o bir Firdevs zira, hem de ne Firdevs :)

Ve akşam yemeği faslı da bittikten sonra, tabii ki geceyi burada sonlandırmıyoruz. Yarın sabah Irmak Viyana' ya geri dönüyor, dolayısıyla son akşamında onu evin çok yakınlarındaki ve benim daha önceki gelişimde gittiğimde çok beğendiğim "Bar&Books" a götürüyoruz.



Mekan o kadar keyifli ki, kırmızı şaraplarımız önümüzde - Rioja tabii ki ! - ben tüttürmüşüm puromu, müzikler nefis, biraz Jazz, biraz Blues, herşey süper...

Ve işte Prag günlerinin kahramanlarını sizlerle tanıştırayım şimdi de :



Nihan - kendisi Prag' da yaşamakla birlikte, en kısa zamanda David ile birlikte Barselona' ya taşınma hayalleri kurmakta...



Irmak - kendisi Viyana' da işletme okumakta olup, o da en kısa zamanda okulunu bitirip Istanbul' a dönme hayalleri kuran genç bir kızımız...



David - kendisini çok kısa zamanda çok sevdim, ve artık onu yavaş yavaş Türkleştirme faaliyetleri yürütüyorum, ve bu konuda oldukça hızlı gelişme gösterdiğini itiraf etmem gerek..



Ve bendeniz - kendisini yollara vurmakla kalmayıp, dönüş tarihini sürekli olarak ileri atan bu zat-ı muhterem, bu durumdan büyük keyif almaktadır - halinde de belli olduğu üzere - ve her ne kadar geri dönecek olsa da, bu böyle biline ki, eylemleri bundan sonra da devam edecek...



Takım fotoğrafı - ayaktakiler : yok , oturanlar soldan sağa : Memo, the traveller, Niho, ailemizin annesi, David, canımız ciğerimiz, Irmak, nam-ı diğer Aşk-ı Memnu Firdevs  :)

Haaa, bir de bu var, takımın diğer üyesi...


Davidoff Gran Cru

Ve işte bir Prag günü daha böylece devirildi.

Yarın sabah Irmak erkenden ayrılıyor, Nihocuğum ve David çalışmaya eve ekmek getirmeye gidiyorlar, ben de avare avare evde bir süre takıldıktan sonra, akşamki randevum için hazırlanıp dışarı çıkıyor olacağım.
Randevum kiminle mi ? Ehhh, o da bana kalsın, gerekirse sonra açıklarım :)

Haaa, bu arada, yarın sabah uçağıyla Napoli' ye uçuyorum. Canım biraz Güney Italya' da takılmak istedi, bu yüzden ilk olarak Napoli' ye gitmeye karar verdim. 2 gece Napoli' de kaldıktan sonra da feribotla Palermo' ya yani Sicilya' nın başkentine geçmeyi planlıyorum. Ama artık biliyorsunuz ki, planların benim için fazla önemi yok, o an kafama başka bir şey eserse, oraya da gidebilirim.

Bakalım, gidip göreceğiz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder