15 Ekim 2009 Perşembe

Barselona 1.Gün - 2.Bölüm

Eveeeettt, nerde kalmıştık ?
Barselona' ya geldim, önce şehir merkezine metro ile 5 durak mesafedeki küçük bir otelin tek kişilik odasına yerleştim.
Sonra Barselona' daki ilk yemeğim için özellikle sokaklarda yürüyüp mümkün olduğunca lokal insanların yediği bir yer aradık ki, sonunda da gayet lokal bir yer bulduk - çoğul kullanıyorum, zira burada iki arkadaşım daha var, ve onlar da taaaaa Prag' dan kalkıp gelmişler - .



Harika bir balık çorbası ve sonra da kalamar yedikten sonra Barselona' nın meşhuuuuurrr La Rambla caddesine gittik.
Oraya giderken de, Gaudi' nin başını çektiği Modernistler' in inanılmaz mimarı anlayışlarını yansıtan müthiş binalar ve meydanlar gezdik.







Ve işte o meşhur La Rambla...

La Rambla o kadar hareketli ve canlı ki..Trafiğe kapalı bu caddede türlü türlü şaklabanlıklar yapılıyor.
Akrobasi gösterisinden tut, topla her türlü abuk subuk hareketi yapanlara, ve özellikle de çeşit çeşit yaratık kılığına girmiş adamların turistlerle fotoğraf çektirdiği acaip bir yer burası...







Benim en çok hoşuma giden, cadde üzerinde bir yan yola kurulmuş "Açık Gıda Pazarı". Bizim Istanbul' da hiç görmediğimiz çeşit çeşit tropik meyvelerden tutun da, balığın ve deniz mahlukatlarının binbir çeşidi var bu pazarda, ve hepsi sudan ucuz, inanılır gibi değil...







Sonunda saat akşam 7 olunca, dedik ki, vakit ne vaktidir, tabii ki içki...Benimkilerin keşfettiği bir bara girdik, Schilling, ve orada önce Martini Rosso' larımızı höpürdettikten sonra, üzerine cila niyetine lokal Ispanyol birasını patlattık.



Akşam yemeği öncesi ikinci tapas bar arayışımız, daracık bir sokaktaki ufacık bir barda amacına ulaştı. Burada da içerde kendi kendine takılan ve canlı müzik yapma hazırlığındaki bir indie-rock grubunun garip müzikleri eşliğinde biralarımızı içtikten sonra, artık vakit yemek vaktidir diyerek, zira saat 10 olmuştu artık, La Rambla' da bir restauranta girip, saatlerdir hayalini kurduğum deniz mahsullu paella siparişini verdim. Paella gelinceye kadar geçen zamanı dakika dakika saydım. Öyle ki neredeyse mutfağı basıp paellayı zorla bile alabilirdim ellerinden, neyse ki adamlar halimizi anlamış olacaklar ki, daha fazla bekletmeden 20 dakika sonunda getirdiler yemekleri. Ve biz de afiyetle yedik paella' yı.

Ve artık günün sonu, zira sabah 5' te kalkmış biri olarak gece saat 11:30' a kadar bile iyi dayandım.

1 yorum: